Hukuk Yargıtay Kararı - Aile Hukuku

EVLİLİK BİRLİĞİ SIRASINDA SÖYLENEN YALAN BEYANLARIN AF KAPSAMINA GİRMİŞ SAYILMASI, KUSUR ATFEDİLEMEYECEĞİ

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİNİN 2019/7740 E-2019/12025 K SAYILI İLAMI İLE; 



Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi ile tazminat ve nafakaların miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının tüm, davalı-karşı davacı erkeğin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-İlk derece mahkemesince, tarafların birbirine karşılıklı hakaret ettiği, bu nedenle eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle kadının davasının kabulü ile erkeğin davasının reddine, kadının düzenli ve gelir getiren bir işte çalışması nedeniyle yoksulluk nafakasının reddi ile tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 21/11/2017 tarih, 2017875 esas ve 2017/1112 karar sayılı kararı ile "Dava tarihinden sonra gerçeleşen olayların kusur tespitinde dikkate alınması doğru olmayıp, bu kapsamda tarafların birbirine yönelik hakaret mesajları nedeniyle kadına kusur yüklenilmesi doğru bulunmamıştır. Kadının başkaca kusurlu davranışı da ispat edilememiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda pilot olmadığı halde mesleğinin pilotluk olduğunu söyleyen, daha önce evlenmiş olmasına rağmen ilk evliliği olduğunu açıklayan, bu konularda yalan beyanda bulunmak suretiyle eşinin güvenini sarsan davalı-karşı davacı erkek tam kusurludur. Mahkemece, tarafların eşit kusurlu bulunarak koşulları oluştuğu halde davacı-karşı davalı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. maddesine dayalı tazminat taleplerinin reddi doğru değildir" gerekçesiyle davacı-karşı davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminata karar verilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince davalı-karşı davalı erkek tam kusurlu bulunarak kadın yararına tazminatlara karar verilmiş ise de; toplanan delillerden erkeğe yüklenen pilot olmadığı halde mesleğinin pilotluk olduğunu söyleyen, daha önce evlenmiş olmasına rağmen bu durumu eşine söylememe vakıaları, evliliğin başında meydana gelmiş ve bu vakıalardan sonra tarafların evlilik birliğini devam ettirdikleri, davacı karşı davalı tarafça affedilen en azından hoşgörü ile karşılanan bu eylemlerin af kapsamında kaldığı, bu itibarla da bu vakıalar erkeğe kusur olarak yüklenmez. Yine erkek tarafından dayanılan ve dosya arasında bulunan savcılık evrakının incelenmesinde de kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesine konu ifade tutanağı ekinde bulunan ve karakol tarafından hazırlanan mesaj tespit tutanağına göre tarafların birbirine karşı yaptıkları hakaret fiilinin tarihinin 31/01/2016 ve 23/02/2016 olduğu, bu tarihler ise erkeğin dava tarihinden öncedir. Gerçekleşen bu durum karşısında, tarafların karşılıklı birbirine hakaret ederek evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Bu husus gözetilmeden davalı-karşı davacı erkeğin tam kusurlu kabul edilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata karar verilemez. Kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. madde koşulları oluşmamıştır. O halde davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Esra'ya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 176.60 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Yasin'e geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.12.2019 

Bu internet sitesinde sizlere daha iyi hizmet sunulabilmesi için Cookieler kullanılmaktadır. Cookie tercihlerinizi değiştirmek ve Cookiekeler hakkında detaylı bilgi almak için İnternet Sitesi Gizlilik Politikası'nı inceleyebilirsiniz. Cookie ayarlarını değiştirmeniz durumunda internet sitesinin bazı özelliklerinin işlevselliğini kaybedebileceğini dikkate alınız.